ÇALIŞMA ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Manisa'nın Soma İlçesi'ndeki faciada ölen madencilerin yakınlarına ölüm aylığı, ölüm geliri ve bir defaya mahsus cenaze yardımı yapılacağını açıkladı.
Ocaktaki incelemelerden henüz bir raporun çıkmadığını belirten Bakan Çelik, kimin suçu varsa cezasını çekeceğini söyledi. İş ve işçi sağlığı güvenliği konusunda çıkarılan yasaya yeteri kadar sahip çıkılmadığından yakınan Bakan Çelik, farkındalık oluşturmak için mücadele verdiklerini ifade etti.
Bakan Faruk Çelik, Sosyal Güvenlik Kurumu Manisa İl Müdürlüğü'nde, Soma'daki faciada ölen işçilerin yakınlarına yapılacak maddi yardımlarla ilgili bilgilendirme toplantısı düzenledi. Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanı Yadigar Gökalp İlhan ve Manisa Kurum Müdürü Nesrin Aras ile basının karşısına çıkan Bakan Çelik, "Maden faciası sonrasında şehitlerimizin madenden çıkarılması için salı gününden itibaren bir kriz masası oluşturduk. Bugüne kadar 282 şehidimizin kimlik tespiti gerekleştirildi. Kontrolleri tamamlandı. Bu konuda SGK olarak yapacaklarımız var. Ama öncelikle şunu ifade etmek istiyorum ki yapılacak olan tüm çalışmalar hayatlarını kaybedenleri geri getirmeyecek. Onların yakınlarının acılarını, milletimizin acılarını dindirmeyecek. Ama geride kalanlar, şehitlerimizin yakınları, şehitlerimizin bize emanetidir. Yapılması gerekenleri bu anlayış içinde yerine getireceğiz" dedi.
ÖLÜM GELİRİ BAĞLANACAK
Ölen madencilerin ailelerinin yalnız bırakılmayacağını ve yardımlarda bulunulacağını söyleyen Bakan Çelik, "İş kazası neticesi şehitlerimizle ilgili SGK bünyesinde 3 işlem yapılacak. Bunlardan birincisi hiçbir şarta bağlı kalmaksızın ölüm gelirinin bağlanmasıdır. Bugüne kadar 169 dosyanın ölüm geliri bağlanmaya hazır hale geldi. Bunlardan 34 dosya ise hak sahipleri olan 83 kişiye ölüm geliri bağlanması şeklinde sonuçlandı" dedi.
Ailelere ölüm aylığı bağlanması için çalışmalara başladıklarını açıklayan Bakan Çelik, bu aylığın bağlanması için yasal düzenlemeleri yapacakları dile getirdi. Bakan Çelik, "Şehitlerimizle ilgili hak sahipleriyle ilgili ikinci yapılması gereken ölüm aylığının bağlanmasıdır. Bu çeşitli şartlara bağlı. 5 yıl sigortalılık süresi, 900 gün pirim ödeme şartları var. Bunlarla ilgili Ankara'ya döner dönmez çalışma yapacağız. Ölüm aylığının bağlanmasıyla ilgili teknik düzeydeki çalışmalar tamamlanıyor. Ölüm gelirinin yanında ölüm aylığının bağlanmasıyla ilgili yasal boyutların da gerçekleşeceğini bildirmek isterim" dedi. Bakan Çelik ayrıca, bir defaya mahsus olarak ölen madencilerin ailelerine 415'er lira cenaze yardımı yapılacağını duyurdu. İş müfettişlerinin olayın meydana geldiği madende çalışmaya başladıklarını dile getiren Bakan Çelik, "Bu konuyla ilgili bu incelemelerle ilgili ortaya çıkmış bir rapor yok. Ayrıntısıyla bu çalışmaları teknik heyetler yapacak" dedi.
"SURİYELİLER ÇALIŞIYORDU" İDDİASINA CEVAP VERDİ
Suriyelilerin maden ocağında çalıştığı iddialarını cevaplayan Çelik, "Çok sağlıklı bir şekilde şeffaf bir şekilde kamuoyu bilgilendiriliyor. Bunun dışındaki tüm haberler Suriye örneğinde olduğu gibi spekülatif haberlerdir. İstenmeyen bazı tepkilerin oluşmasına sebebiyet veriyor. Bunlar doğru bilgiler değildir. Kriz masasından yapılan açıklamaya itibar edilmeli. Kim neyi nerede görmüş? Var mı bir belge? Ama bunu söylerken, yazarken el insaf diyorum. Toplumu milleti maden camiasının acılarını daha fraklı boyutlarına çekecek haberleri yaymak ortaya çıkarmak medyanın görevi olmamalı. Kriz merkezinden gelecek olan bilgiler esas ve doğru bilgilerdir" diye konuştu.
TAŞERON SİSTEMİ SÖMÜRÜYE DÖNÜŞTÜ
İş ve işçi sağlığı güvenliği konusunda çıkarılan yasaya yeteri kadar sahip çıkılmadığından yakınan Bakan Çelik, farkındalık oluşturmak için mücadele verdiklerini ifade etti. Bakan Çelik, "Bu mücadelede siyasilerden medyaya kadar iş sağlığı, güvenliği konusunda keşke duyarlı olsalardı. Bu duyarlılığı bir kişinin göstermesi yetmiyor. Yasa meclise geldiği ay bir ay boyunca 7 kez haber olmuş. Ama bugün 400'ü aşkın haber oluyor. Bu farkındalığın normal zamanlarda olması daha anlamlı olur" dedi. Bakanlığın gündeminde taşeron çalışmayla ilgili düzenleme olduğunu hatırlatan Bakan Çelik, taşeron sisteminin sömürüye dönüştüğünü dile getirdi. Bakan Çelik, "Şu anda gündemimizde iki yıldır çalıştığımız taşeron yasası var. Taşeronun sömürüye dönüştüğünü söyleyen bir bakanım. Bugün söylemiyorum ki. Ama bunun hayata geçmesi için taraflar var; taşeron çalışanlar, firmalar, sendikalar var. Bir an önce bu yasası çıkarmak gerekiyor. Bugün savunma günü değil" dedi.
BAKAN ÇELİK, "MEVZUATTA YOK DİYE İNSAN ÖLÜME GÖNDERİLİR Mİ"
Yaşam odaları konusunda konuşan Bakan Çelik, "Bizim iş sağlığı güvenliği yasamız AB mevzuatına dayalı bir yasa. Acil bir durum meydana gelirse ne yapılacak, uygulama zorunluluğu da var. Savcı bey bu çalışmayı yaparken acil durum planlaması nasıl, uygulanmasıyla ilgili neler yapılmış bunlara bakacak. Yasanın amir yönleri bunlar. İş sağlığı uzmanları 24 saat eksiklileri tespit etmeli, çok peridiyotik denetimler var. 8 kez bu ocakta denetim yapılmış, şikayet üzerine. Bir de 8 kez daha denetim yapılmış iki yıl içinde, 16 kez denetim geçirmiş. Eksiklerin konumu çok farklıysa maden ocakları kapatılmış. Kimsenin gözünün yaşına bakılmamış. Hangi koşullarda kapatılır, kurallar bellidir. Bu mevzuatta eksiklik yok anlamına gelmez. İki yıl önce çıkardığınız yasaya ilaveler yapılır. Her şey mevzuat değil. Orada çalışan insandır. Orada birçok sorumlu var. Orada bir şeye ihtiyaç varsa bunları gerçekleştirmek onların görevi. Şu cümle mevzuatta yok diye insanı ölüme göndermek olabilir mi? Amaç insanı korumaktır. Mevzuat en iyi olmaya çalışmış. Yaşam odasıysa, yapacaksınız. Biz mevzuatımızı sürekli yeniliyoruz. Olması gereken ne varsa ilave etmeye hazırız. Bu işin fiili durumu çerçevesinde hiç mevzuatta olmayan şey ihtiyaç ise oda sorumluluk çerçevesinde yapılmalı" dedi.
"MADENCİ AİLELERİ HİÇBİR KAĞIDI İMZALAMASIN"
Ölen madencilerin ailelerine şirket yetkilerinin kağıt imzalatmaya çalıştığı iddialarına da cevap veren Bakan Çelik, ailelerin şu anda hiçbir kağıdı imzalamaması gerektiğini söyledi. Bakan Çelik, "Böyle bir duyum bize gelmedi. SGK uzmanları aileleri ziyaret edecekler. Onların kendilerine gösterdikleri yola itibar etsiler. Devletimiz ailelerin yanında. Başka türlü bir yönlendirmeye olaya girmesinler. Kanuni hakları ne ise bunları tabiiki alacaklar. Farklı anlayışlarla yaklaşanlara itibar etmesinler" dedi. Ön rapor oluşturulduğu ve karbonmonoksit ölçer cihazlarının eksik olduğu iddiaları için Bakan Çelik, ocak ve galerileride yapılacak incelemeden önce içerideki işçilerin çıkarılmasının öncelik verdiklerini dile getirdi. Bakan Çelik, iş müfettişlerinin şu anda bir rapor oluşturmadığını kaydetti. Bakan Çelik, "Kimse bunun suçlusu, en ağır şekilde cezasını veririz. Ama işin kolaycılığına kaçıp, olayı siyasi noktalara çekmek, hayatlarını kaybedenlere karşı yapmamız gereken asli görevden uzaklaşmaktır. Şimdi öncelik işin sorumlusunu, işin yanlış boyutunu tüm çıplaklığıyla ortaya çıkarmak olmalıdır" dedi.
ÖNLEMLER ALINIRSA OCAK YENİDEN AÇILACAK
Çalışmalar bittikten sonra madenin yeniden faaliyete geçirileceği açıklamaları hakkında da konuşan Bakan Çelik, "Çalışma açısından sağlıklı bir zemin olmadığı sürece tabiiki çalışma yapılmayacak. Güvenlik önlemlerin alındığı bir ortamda tüm işlemlerde olduğu gibi burada çalışma gerçekleştirilebilir. Onlar daha sonra karar verilecek konulardır" dedi. Kayıtdışı çalışanların olup olmadığının incelemelerin ardından ortaya çıkacağını kaydeden Bakan Çelik kendi dosyalarında taşeron ve 18 yaşın altındaki çalışan olmadığı bilgisinin yer aldığını, ancak tüm incelemelerin ardından bu bilgilerin netlik kazanacağını ifade etti.
