Memleket olmuş yangın yeri, ama bizler ölümlere üzülüp yas tutmaya fırsat bulamıyoruz.
Devletin başındakiler tekme tokat halka dalar, yardım için Soma'ya koşanları kimi beğenir kimi beğenmez, kavga çıkar vs.
Ayşe Arman'ın dirsekten bükülü koluna taktığı Prada çantasıyla maden önünde poz vermesinden sonra sosyal medyada en çok tartışılan "Evlilik programı sunucusunun Soma'da ne işi var?" konusuydu.
Çünkü Esra Erol facianın ilk günü mikrofonunu, kamerasını kaptığı gibi soluğu Soma'da almıştı.
Oradan yayın yaptı. Daha doğrusu yapmış. Ben görmedim. Ama herhalde gidip de eşini kaybetmiş insanlara "Gel sana yeni koca bulalım" demeye gitmemiştir.
Ama işte bunca yıl alay konusu olan, insanların komedi programı izler gibi izlediği, durup durduk yerde birden göbek atılan, binbir tuhaflığın yaşandığı bir programın sunucusu böylesi bir felaketin içinde elinde kamerayla ortalıkta bitince göze batmaması anormal olurdu.
Fakat ben bu isimlere yapılan, hakarete varan eleştirileri gereksiz buluyorum.
Kim isterse gider... İster haber yapmak için, ister kendince moral vermek, destek olmak için.
Koluna da istediği çantayı takar.
Eğer gerçekten bazılarının iddia ettiği gibi şov amaçlı gidildi ise onları kendi vicdanlarıyla baş başa bırakırız olur biter.
Evet tartışılan iki ismin de görüntüsü ortam için biraz uyumsuzdu belki ama önyargıyla yaklaşmak da doğru değil.
Yalnız Esra Erol olayında araya eşi Ali Özbir girince durum gerçekten çok çirkin bir hal aldı.
Karısına yapılan eleştiriler hakaret boyutuna varınca adam dellendi sağa sola ağzından köpükler saçarak küfürler savurdu.
Sonra da karısı çıktı ortaya ve magazin dünyasına laf soktu: "Beni kirli dünyanıza çekmeyin, ben çok temizim" dedi.
Ünlüler dünyasındaki kadınların 'kendince' hayırlı bir koca bulup bir de çocuk yapınca birden Buckingham Sarayı'ndan çıkma prenses halleri de bir tuhaf oluyor.
Magazin dünyasına konu olan herkes pis, bir Esra pambık prenses...
Sosyal medya tam bir bubi tuzağı.
Eğer sinirli bir yapınız varsa size edilen haksız hakaretleri küfürleri sessizlikle karşılamanız çok zor.
Ben mesela hiç o yapıda bir insan değilim.
Küfür edene aynı şekilde karşılık veriyorum çünkü haksızlığa tahammül edemiyorum.
Sonra oturup "Ben niye bu tuzağa düştüm? O kötü kalplilerin eline koz verdim" diye kahroluyorum ama hiçbir zaman da"Ay beni kirlettiniz, oysa ben bir melektim" demek şuursuzluğunda bulunmuyorum.
Allah aşkına gidin bu kavgalarınızı başka yerde, başka zaman yapın.
Kozlarınızı isterseniz mahkemede paylaşın.
Gündeme bu şekilde gelmek çok utanç verici olmalı.
Karşılıklı cevaplar verildikçe konu uzadıkça uzayacak.
Esra kendi pirüpak dünyasını kirletmek istemiyorsa önce kendi eşinin ağzını bir temizlesin.
Off yeter, böyle bir zamanda bana da şu yazıyı yazdırdınız ya!
Öncel ÖZİÇER
Sacitaslan.com
