UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV ANALİZİ!.. OLAY!.. İKTİDAR-CEMAAT SAVAŞI RATINGLERE NASIL YANSIYACAK?.. SAMANYOLU’NU NASIL ETKİLER!.. VE DÜNKÜ PROGRAMLAR!..

TV ANALİZİ!.. OLAY!.. İKTİDAR-CEMAAT SAVAŞI RATINGLERE NASIL YANSIYACAK?.. SAMANYOLU’NU NASIL ETKİLER!.. VE DÜNKÜ PROGRAMLAR!..

TV ANALİZİ!.. OLAY!.. İKTİDAR-CEMAAT SAVAŞI RATINGLERE NASIL YANSIYACAK?.. SAMANYOLU’NU NASIL ETKİLER!.. VE DÜNKÜ PROGRAMLAR!..

Önce çok konuşulan ama dillendirilmeyen bir konu, ilk kez bu satırlarda!..

Samanyolu TV son dönemde, Show TV’nin bile üstüne çıkıp, en üst sıralarda yer alan bir kanal olmaya başladı, biliyorsunuz.

Öte yandan, hiçbir program artık eski ratinglerini de alamıyor, farkındasınız.

Peki; ne oluyor, ratinglerle mi oynanıyor?..

Hayır…

Zamanında bir operasyon yapılmıştı ve AGB şirketi değiştirilmişti.

(Bakarsınız, bu değişimler sırasında bu konu da yeniden gündeme gelebilir, yeniden yargılama, yeniden soruşturma gibi!!!)

Peki, ratinglerle oynanmıyor diyelim, bu değişiklik niye?..

Teknik olarak bir hata, yanlışlık, oynama yapılmadığını varsaysak bile, “denekler”in eskisine göre bambaşka bir şekilde seçildiğini artık tüm TV yöneticileri biliyor.

Yani konu, deneklerin seçimi!.. Kim seçiyor, nasıl seçiyor, bu çok uzun bir konu(!) ama gerçek şu ki, bu yeni denek seçiminden sonra dengeler alt üst oldu kanallarda… Aylardır da böyle…

İşte bu ortamda yıldızı en çok parlayan kanal da Samanyolu TV oldu. Bu bir tesadüf de olabilir. Kimsenin başarısını gölgelemek gibi bir düşüncemiz yok.

Ancak iktidar böyle mi görecek, anlatmak istediğim konu bu…

Bir anda iktidar aleyhine yayın yapmaya başlayan, yine cemaate yakın Kanaltürk ve Bugün TV ile yaşananları göze alırsak, bu savaş daha da büyüyecek ve tabi ki sıra ratinglere gelecek.

Belki de sıra geldi bile!..

Yani, deneklerin seçiminde söz sahibi olmak!..

Bu, çok ama çok önemli bir güç!..

Bence bu gücü şu anda savaş veren siyasiler asla göz ardı etmeyeceklerdir!..

Bir çok TV de buna destek verecektir ve yeni bir rating tartışması platformuna hazır olun artık… Bunu da, konuyla ilgili ilk yazı olarak unutmayın derimJ

Yalnız özellikle şunu belirtmek istiyorum, siyasetten uzak bir kişi olarak ve tamamen objektif kalmaya çalışarak olası durumu gözden geçirmeye çalıştım sadece…

Bu bir suçlama asla değil ama bu savaşta rating gücünü elinde tutmak için çok ama çok ciddi bir mücadele verileceğini düşünüyorum.

Ve düne gelirsek…

Muhteşem Yüzyıl, totalde 22 share’le zirvede… Yani geçen yıla göre yarı yarıya seyircisini kaybetmiş durumda, ilk sırada olmasına bakmayın!..

(Az önce dediğim gibi ratingler asla eskisi gibi değil, bu yüzden bir sürü diziye de yazık oldu)

Samanyolu’nun “İki Dünya Arasında” dizisi, “Muhteşem”den sonra dün en çok izlenen dizi-program… Okuyucularımıza sesleniyorum, “Ben pek bilmiyorum bu diziyi filan” demeyin; Türkiye, Muhteşem’den sonra en çok bu diziyi izlemiş dün gece!.. (Beni Affet, Kanal D Haber, Kim Milyoner Olmak İster, Doksanlar, Çocuklar Duymasın, Sevdaluk, Arka Sokaklar v.s hepsi bu dizinin altında, hepsi bu diziden daha az izlenmiş!..)

Tek rakibi Muhteşem Yüzyıl, İki Dünya Arasında’nın!..

Zaten sabah okulda, dün akşam cafede, dün öğle yemeğinde herkes bu diziyi, kahramanlarını ve yarın ne olacağını konuşup, tartışıyorlardıJ

Neyse devam edelim…

Show TV’nin Sevdaluk’u, büyük beklentisinin aksine 10 share’lere oturdu. Bu rakam şimdiki Show TV için iyi ama Show TV’yi sırtlayacak, yükseltecek kadar iyi değil…

Kanal D’nin Merhamet’i, AB’de 20’nci, totalde 3’ncü!.. Bu kadar fark olur mu?.. Bilmiyoruz, demek ki oluyor!!!

Kanal D’nin Vicdan’ı ise umutsuz vaka durumunda… Bİr şeyler yapılması şart!..

Yine Kanal D’de, Seda Sayan’ın tatil sonrası ve canlı yayınla birlikte iyice yükseleceği yazmıştım. Aynen böyle oldu. Totalde 13, AB’de 14 share’de…

Yine aynı saaterdeki Show TV’deki Gülben ve Her şey Dahil’le ilgili ne diyebilirim ki… Herhalde Show TV alternatif bir yapım-program bulamıyor, kaderine böyle razı oluyor. Kanal bu kadar zaman rating ve reklam kaybına razı oluyorsa, çok fazla eleştirmenin de bir anlamı yok. Para bizim, sokağa da atarız, etrafa da saçarız derler, söz biterJ

Gülben Ergen belli ki artık instagramında paylaştığı gibi yaşamalı… 3 çocuğuyla bir ev kadını hayatına dönmeli, arada bir olan ekstralarına çıkıp, hayatını kimseye muhtaç olmadan sürdürebilir. Erken mi geç mi bilmem ama daha önce de TRT’de de aynı başarısızlığı yaşadığı için ekranda bir emeklilik dönemi geldi galiba onun için…

Bu arada dün mailler gelmiş sabah programlarını beğendiğim için… Ayrıca hep aynı konuları işlediklerini ve rating sıralamasına bile giremediklerini söyleyenler olmuş. Açıklama yapmam gerek…

Evet ilk 100’de yoklar ama bunun birinci nedeni TV 8 ve Beyaz TV’nin ratinglerde artık yer almaması… Uzun bir süre önce bu yarıştan çekildiler. Kanaltürk ise hala yarışın içinde ancak TRT yarışa girdiğinden beri(yani rating sistemine) 2. Sayfa ilk 100’den düştü!.. Çünkü yer kalmadı!!!

Ancak bu programlar magazin gündemini iyi tuttukları için hep iyi yazdım bugüne dek… Dün sadece, iş yapmayan sunucular, adı bilinmeyen playboy’lar v.s takıldıkları için küçük bir eleştiride bulunmuştum. Hepsi bu…

Ama tabi ki üçü birden rating yarışının içinde olsalar bu konular(halka gerçek anlamda uzak konular) ekrana gelmeyecektir. Biraz da bunun rahatlığı var.

İşte o zaman örneğin Kıvanç Tatlıtuğ’un son filmi için oralara muhabir gönderilebilir, inanılmaz fotoğraflar çektirilebilir(gelen bir tanıtımla sınırlı kalmazlar) ya da böylesine kalite yükseldiğinde yine Ece Erken değil bu kez programa Cem Yılmaz bağlanır ve neden ayrıldıklarını çok medenice paylaşır.

Ancak şunu söyliyeyim, bu programlarda zaman zaman çok iyi konular oluyor. Bunun hakkını asla yemeyelim. Ceyda Ateş olayında Turgut Toplusoy’un canlı yayında yaptığı konuşmalar, ünlü oyuncu Halil Ergün’ün canlı yayına bağlanıp yaptığı samimi konuşma, Müge Dağıstanlı’yla Gülşen Yüksel’in ilgiyle izlenen gazeteci üslubu ve araştırmacılığı, Esin Övet’in tecrübesi, bilgisi; daha önce yazdım  Oya Aydoğan’ın ince esprileri ve çok geniş bir çevresi olması, Mert Ögün’ün aynı zamanda bu hayatın içinde olması ve Gizem Hatipoğlu’nun naifliği, Salih Keçeci ile Pelin Çini’nin artık iyi bir ikiliye dönmesi(ancak daha çok izlenmek için bir gayret içinde olmamalarına ve zamanı çok geniş kullanmalarına pek akıl edrideremiyor) bunlar hemen aklıma gelen şeyler…

Son olarak şu söyleyeyim, TV’ler, Türkiye’deki değişim ve dönüşümle birlikte yepyeni bir döneme girmek üzere… Bunu da yarın ilk kez bu satılarda bulacaksınız. Ve şimdiden söyliyeyim, çok şaşıracaksınız!..

Yaşım genç diye eleştiren ve mail atan kişilere de hiçbir kızgınlığım olmadığını da belirtirken, tüm çocukluğumun ve gençliğimin ailem nedeniyle kanallar ve Uçankuş içinde gördüğüm, yaşadığım olaylarla geçtiğini söylemek istiyorum.

Daha belki başlangıç olabilir ama ben haddimi aşmayarak ciddi bir başlangıç yapma niyetindeyim. Başlangıç diyorum, çünkü sadece 3 yıl oldu. Ama çocukluğumun tamamen içinde geçtiği TV dünyası içinde bu son 3 yılı da uygulama olarak iyi değerlendirmeye çalıştım. Gizli Saklı, Kırmızı Halı, Uçankuş, Magazin Dünyası v.s stüdyo ve farklı magazin programlarında görev yaptım. İnternet gazeteciliği zaten yaşam biçimim oldu. Mail’le soranlara kısa bir bilgi vermek istedim.

Saygılar…

 ANILCAN TANRIYAR

 anilcantanriyar1@gmail.com

 Twitter: @anilcantanriyar

 

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13