"Yetenek Sizsiniz Türkiye", dün akşam iki grupta birden zirveye oturdu.
Arkasında totalde "Küçük Gelin", AB'de "Güneşi Beklerken" var.
Geçtiğimiz hafta AB grubunda birinci olan "Güneşi Beklerken"in izlenme oranında aslında bir azalma yok. Yine çok iyi gitti. AB'de 20 share'in üzerine çıktı. Ancak "Yetenek Sizsiniz Türkiye" AB'de ratingini 3 puan yükseltti. Bu yüzden iki grupta da birinci oldu.
“Muhteşem Maymun izleyiciyi ekrana kilitledi”
“Yetenek Sizsiniz Türkiye”de dün akşam harika bir “maymun” ekrana çıktı.
“Maymun gözünü açtı” derler ya, O misal…
Şirin maymunun jürinin masasına çıktığı anlarda çok renkli dakikalar yaşandı.
Böyle şirin hayvanlar, izleyicinin büyük ilgisini çekiyor.
Bu müthiş şov, Acun Ilıcalı ve Hülya Avşar'ın esprileriyle birleşince ratingler hemen yükseldi.
***
"Küçük Gelin" uçuşa devam ediyor
STV'nin "Küçük Gelin" dizisi, Pazar akşamları totalde ikinci sıraya tam anlamıyla yerleşti. Ratingini her hafta daha yukarılara taşıyor. Düşük bütçesine rağmen, bu kadar pahalı yapım arasında ses getiriyor.
***
“Güneşi Beklerken”, hayata ışık tutuyor.
Senaryo müthiş…
Hayatın dramatik gerçeği sonucunda gençlik aşkından vazgeçmek zorunda kalan, ama sonrasında haberi olmadan bir evladının varlığını hisseden bir babanın hikayesi…
Ve hislerinin gerçek olduğunu kendince ispatlayarak, kafasındaki büyük soru işaretini çözmek adına ciddi bir adım atan bir babanın öyküsü…
“Güneşi Beklerken”, aslında dünyada milyonlarca insanın yaşadığı bir gerçeği gözler önüne seriyor…
Ana, baba ve çocuklar…
Bir şekilde gizli kalan çocuklar…
Babasından saklanan çocuklar…
Bir kısım izleyici, kendinden bir şeyler bulduğu için “Güneşi Beklerken”i ilgiyle takip ediyor.
Büyük çoğunluk ise, “Acaba ben ya da eşim, geçmişte böyle bir hadise yaşasak ne olur?” sorusunun cevabını arıyor.
Bu arada senaristler, bir hafta sonrasına mutlaka “kafaya takılan bir soru” bırakıyor.
Hikaye harika.
Her bölümün finali dört dörtlük.
Böylece dizi büyük merak uyandırıyor.
Ve işin doğru yapıldığı, ratinglere yansıyor.
Dikkat! Bir yanlış, bir doğruyu götürür
Bu arada doğruları yazarken, yanlışları da ihmal etmemek gerekiyor.
Senaryo çok iyi ilerlerken, bilinmeden yapılan bazı hatalar dikkat çekiyor.
Dün akşamki bölümde rastladığım bir sahne büyük hayal kırıklığına yol açtı.
Ders arasında masa tenisi oynayan dizinin zengin çocuğunun, pingpong raketini masaya vurması nahoş bir durum.
Senaryo gereği delikanlının siniri bir şekilde ekrana yansıtılmak isteniyorsa, hıncını dünyanın en önemli sporlarından birinin en değerli ensturmanıyla almaması gerekiyor.
Benden ciddi bir uyarı…
***
“TRT1” yeni sezonda çok geride kaldı!
Futbol programlarının geriye gitmesinin sebeplerini geçtiğimiz hafta yazmıştım. (İŞTE O YAZI)
Dün akşam da bir kıpırdanma olmadı.
Aslında dün akşam futbol gündemi çok hareketliydi.
Stadyum'un hemen öncesinde Fenerbahçe maçı vardı.
O sıralarda Galatasaray, yeni antrenörü Mancini'yi İstanbul'a getirdi.
Bunlar çok sıcak gelişmeler.
Ama sonuç beklentiyi karşılamıyor.
Stadyum dün akşam totalde 6 share'de kaldı.
19'ncu oldu..
Milyonlarca dolar ödenen maç görüntülerine rağmen sonuç büyük hayal kırıklığı.
Ancak TRT'deki problem sadece "Stadyum"la sınırlı değil.
TRT ne tüm günde, ne de prime time'da dikiş tutturamıyor.
Geçtiğimiz haftaya göz atarsak problemin ne kadar büyük olduğu ortaya çıkıyor.
Pazartesi günü “Beni Böyle Sev”, AB’de 11’nci, totalde 12’nci sırada.
Salı günü “Seksenler” AB’de 4’ncü, totalde 7’nci, sırada.
Çarşamba günü “Avrupa Avrupa” totalde 35’nci, AB’de 24’ncü sırada.
Perşembe günü, “Zengin Kız Fakir Oğlan” AB’de 3’ncü, totalde 4’ncü sırada.
Cuma günü “Böyle Bitmesi” totalde 48’nci, AB’de 67’nci…
Cumartesi günü, "Hary Potter" filmi totalde 16'ncı, AB'de 22'nci.
Pazar günü, "Stadyum" totalde 19'ncu, AB'de 11'nci...
Sonuç olarak geçtiğimiz hafta TRT'nin sadece iki programı ilk 10 arasına girmiş durumda. "Seksenler" ve "Zengin Kız Fakir Oğlan"
Zaten bu yapımlar özel kanalda olsalar, yine bu oranları yakalayacak.
Haftanın kalan 5 gününde isi, TRT'nin ilk 10'da yapımı yok.
Hal böyle olunca TRT, özellikle dizilere yüksek bütçeler ayırmasına rağmen
diğer kanalların çok gerisinde kalıyor.
Bülent Ersoy'un şovu ne oldu?
Ve merakla beklenen Bülent Ersoy-İzzet Yıldızhan şov nasıl gitti dün gece?
Bülent Ersoy formunda olmasına rağmen dün totalde ve AB’de sadece 7 share’de kalmış program!
Peki kötü müydü program?
Dekoruyla v.s iyi hazırlanılmıştı, sadece biraz eski programları andırıyordu ama ilk başlangıç için gerçekten iyiydi.
Peki sonuçlar niye böyle, 10 share’i bile bulamamış?
Burada önce kanalın geneline bakmak gerek…
Eylül başından beri hiçbir program 10 share’leri yakalayamıyor Show TV’de… Çok ciddi bir problem var. Böyle bir durumda Bülent Ersoy’un 10 share’lerin üstüne çıkmasını beklemek hayaldi.
Ama tabi ki “dışarıda” böyle bakılmaz, “hemen” “program iyi gitmemiş” diye yorum yapılır.
Ancak dikkatle incelenirse; Bülent Ersoy-İzzet Yıldızhan’dan önce Show TV’de ekrana gelen “Her Şey Yolunda”ya bakarsanız, durumu daha da iyi anlayabilirsiniz.
Her şey Yolunda, final bölümü olmasına rağmen totalde sadece 2, AB’’de ise sadece 3 share alabilmiş.
Ve bu kadar düşük, hatta çok çok düşük 2 saatlik izlenme payından sonra başlamış Bülent Ersoy’un şovu… Yani 2’yi, nereye kadar taşıyabilirsiniz?..
Aynı şekilde Show TV’de hafta sonu başlayan Moda Takibi de Pazar günü sadece 3 share(totalde de AB’De de) aldı...
Ki bu Show TV için bir facia sonuç…
İşte bu açılardan bakıldığında Bülent Ersoy-İzzet Yıldızhan şov kanaldaki diğer programlardan çok daha iyi bir yolda başlamış yayına… Ama su kadar detay ne reklam verene ne de camiaya, ne de piyasaya anlatılabilir?.. Bu şekilde bakmayanlar, hemen “Zaten Bülent Ersoy’un jüri olduğu Popstar da ancak bu kadar share alıyordu. Sonra yayından kalktı” şeklinde yorumlar yapacaktır. Ama madalyonun öbür yüzü aynen yazdığım gibi…
Show TV’nin aslında son derece iyi niyetli, hırslı ve azimli bir yönetimi var. Ancak TV’de bu işler böyledir, olmadı mı olmaz!.. Acil harekete ihtiyaçları var. Çünkü bir çok programın izlenme oranı, “Bekleyelim, zaman verelim, belki toparlar, yükselir” denilebilecek bir durumda değil…
Evren Ersoy
