Yeniden görülmeye başlayan Hrant Dink davasında savcı, Erhan Tuncel hakkında yakalama kararı çıkarılmasını istedi.
AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in 19 Ocak 2007’de öldürülmesine ilişkin dava, Yargıtay’ın bozma kararının ardından bugün İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden görülmeye başlandı.
Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda görülen duruşma öncesi adliye önünde toplanan ve kendilerine Hrant’ın arkadaşları adını veren veren grup, “Müsamereyi bırakın, asıl sorumluları yargılayan” yazılı pankart açtı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, CHP İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel, Levent Tüzel, Aysel Tuğluk, Gazeteciler Oral Çalışlar, Nedim Şener ve sanatçı Nur Sürer’in de aralarında bulunduğu grup adına basın açıklamasını merhum sanatçı Ahmet Kaya’nın eşi Gülten Kaya okudu.
Hrant Dink’in kamu görevlilerin yardımıyla, yönlendirmesiyle öldürüldüğünü, ancak gerçek sorumluların hala yargı önüne çıkmadığını söyleyen Gülten Kaya şunları söyledi:
“Bugün görüşülecek olan dava, işte bu zincirin son halkası diyebileceğimiz yapılanmanın davasıdır. Belki mahkeme bu zincirin son halkasından bir örgüt bulabilecektir. Bundan önceki yargı süreci boyunca, biz Hrant’ın arkadaşları diyorduk ki, bu dava böyle bitmez. Şimdi de diyoruz ki, bu dava böyle başlamaz. Böyle başlamaz, çünkü, şimdi, halihazırda kimi İçişleri Bakanı, kimi Vali olan, yani bir anlamda terfi ettirilen kamu görevlileri ile ilgili somut bir gelişme olmamıştır. Tablo çok açıktır. Bu tekrar görülmeye başlanan dava ile tetiğin arkasındaki ellerin hüküm giymesi mümkün değildir. Bir ihtimal, tetikçinin yol arkadaşlarına örgüt kurmaktan hüküm verilecek, ancak o ‘milli’ ve tarihsel yapılanma yargı önüne çıkmayacak, perde arkasında kalmaya devam edecek, kim bilir belki de yeni terfiler alacaktır. Biz Hrant’ın arkadaşları, diyoruz ki, bu müsamere artık sona ermelidir. Gerçek sorumlular hesap vermeli, yargı önüne çıkmalıdır. Bu yapılmadığı sürece biraz sonra başlayacak olan yeni mahkeme sürecinden adalet çıkmayacaktır.”
