Biray Dalkıran’ın yeni filmi “Peri Masalı”nda başrolü üstlenen Burcu Kıratlı, senaryo gereği saçlarını kestirerek bütün dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. Genç oyuncu bu süreçte yaşadıklarını Milliyet Cadde’ye anlattı.
“Peri” karakterine hayat veren oyuncu “Peri Masalı”nın modern bir “Selvi Boylum Yazmalım” filmi olduğunu söylüyor. Rolü için saçlarından vazgeçen Kıratlı, “Saçlarım kesildikten sonra kendimi çıplak gibi hissettim. Ama iyi ki bu film için kestirmişim, pişman değilim” diyor.
Film, daha şimdiden dikkatleri çekmeyi başardı...
Hepimiz senaryoya çok inandık. İyi tepkiler bekliyorduk ama bu kadar çabuk geri dönüş almak şaşırttı. Şimdiden tanıdılar beni. Yoldan geçerken, “Aaa saçlarını kazıtan kız, Peri” diye sesleniyorlar.
Neden “Peri Masalı”na “Evet” dediniz?
Karakteri ve hikayeyi çok sevdim.
Biray Dalkıran önceden tanıdığım ve işlerini çok beğendiğim biriydi. Senaryoyu ilk okuduğumda ağladım.
“Peri”yle Burcu arasında ne gibi farklar var?
Peri çok mutlu bir kız. Birazcık Pollyanna gibi. Ben “Peri”ye göre daha kötümserim. Bir şey ters gidiyorsa, asla düzelmeyecekmiş gibi gelir. “Peri”, bana hayata daha pozitif bakmayı öğretti.
Çekimler nasıl geçti?
Çok güzeldi. Sette hem eğlendim hem de 7 kilo aldım. Set olmadığında akşamları ateş başı sohbetleri yaptık. Açık hava olunca sürekli yedik. Kıyıköy halkı da bizi çok güzel ağırladı.
Projeye başlarken herhangi bir endişeniz oldu mu?
Şehir dışı olduğu için giderken tereddütlerim vardı. Devamlı orada kalacaktım. Bir de diğer oyuncularla anlaşabilecek miyim diye çok düşündüm. Ama hepsiyle harika vakit geçirdik. Anladım ki bizimkisi set dostluğu değilmiş hâlâ görüşüyoruz.
Saçlarınızı bu film için kestirdiğinize göre oyunculuk konusunda sınırlarınız olmadığını söyleyebilir miyiz?
Saçlarımı kestirmek çok radikal bir karardı. Senaryoya inandığım için böyle bir şey yaptım. Yapmam gerektiğine inandığım bir şeyse o anki duruma göre sınırlarımı genişletebilirim.
Kestirdiğiniz saçlarınızı saklıyor musunuz?
Evet, kuaförümde. Her an çıt çıt yapabilirim.
Saçınız kesilirken neler hissettiniz?
Bir şey hissetmeme izin vermediler. Çünkü sahne içinde kesildi. Biray Hoca da sahne çekilirken çok mutlu olmamı ve gülümsememi istedi. O anda üzülme şansım yoktu. Burcu’nun o anda ağlayıp darmadağın olması gerekirken Peri’nin mutlu olması gerekiyordu. Sahne öncesi birazcık ağladım.
“Oğlan çocuğuna benzedim” Pişman oldunuz mu peki sonra?
Asla pişman olmadım.
Sahne çekildikten sonra tek kaldığınızda neler hissettiniz?
Kendimi çıplak gibi hissettim. Tek kalmama fırsat vermediler. İlk aynaya baktığımda, “Oğlan çocuğuna benzedim, ama Peri’ye yakıştı” dedim.
Saçlarınızı çekimde kesmediğiniz, reklam amacıyla sonradan kestiğinize dair iddialar ortaya atıldı. Doğru mu?
Buna Birkan Hoca en doğru cevabı verecektir ama böyle bir şey yapma şansım yoktu. Keşke olsaydı... Sözleşmemde bu zaten vardı ve sözleşmenin dışına çıkmam söz konusu değildi. Bu söylenenleri duyunca yine iyi bir şey yaptığımızı anladım. Çünkü insanlar güzel şeylerin üzerini örtmeye ve karalamaya çalışır.
“KÜÇÜKLÜĞÜMDEN BERİ MAGAZİNİN İÇİNDEYİM”
Gelen projeler için kimlerden fikir alırsınız?
Kenan Abi’yle (Erçetingöz) ve annemle konuşuyorum. Özellikle Kenan Abi’yle konuşmak beni çok rahatlatıyor. Zaten saçlarım kesilmeden önce de ilk onu aradım. Profesyonel anlamda zaten menajerim Özlem Durak ve Ebru Sezgin’le oturup, ne yapmalı diye konuşuruz.
Kenan Erçetingöz’ün magazin konusunda sizi yönlendirmeleri oluyor mu?
Küçüklüğümden beri magazinin içindeyim. Böyle olduğum için de Kenan Abi bana sadece, “Sen zaten nasıl davranman gerektiğini bilirsin. Bugüne kadar bizi hiç utandırmadın. Bugünden sonra da utandırmayacağını biliyorum” dedi. Bu da zaten bana yetti. Ekstra bir uyarısı hiç olmadı. Kenan Abi hatalarımı engellemeye çalışmaz aksine “Hata yap ki hatalarından ders al” der.
“Psikolojisi bozuk birini oynamak isterim”
Nurgül Yeşilçay da bir dönem saçlarını film için kestirmişti. Ondan örnek aldığınız şeyler oldu mu?
Nurgül bandana takıyormuş.
Ben de onun gibi bandalar takmaya çalıştım. O benim çok beğendiğim bir oyuncu. Cesareti ve rolden role girme kabiliyetini çok beğeniyorum. O yüzden bu konuda Nurgül Yeşilçay’ı hep örnek aldım.
İlişkiniz bittikten hemen sonra filme başladınız. İşe sarılmak ayrılığın tesellisi oldu diyebilir miyiz?
Tesadüftü. İlişkim sırasında da çalışıyordum. Zaten Ahmet’le sette tanıştık. Ayrıldıktan sonra işe sarıldım diye bir şey yok. Beynen ve ruhen kendimi tamamen işime verdim.
Aşkın sizdeki tanımı nedir?
Aşk bir tane ve tektir. Birbirini sahiplenmek, inanmak ve güvenmektir. Saygı, sevgi hep sonradan gelir.
Bundan sonrası için nasıl bir karakter canlandırmak istersiniz?
Psikolojik problemleri olan bir kızı canlandırmak isterim. Çünkü öyle kişilerin çok ince çizgileri var. Beni zorlayacağını düşünüyorum.
