UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

MESUT YAR: “CAN TANRIYAR KAPTAN KÖŞKÜNE GEÇSEYDİ…”

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

MESUT YAR: “CAN TANRIYAR KAPTAN KÖŞKÜNE GEÇSEYDİ…”

MESUT YAR-POSTA

DİZİLERDE BİLDİKLERİNİZİ UNUTUN

Çok değil birkaç zaman öncesine kadar Flash TV’de Gerçek Kesit isimli reality drama yayınlanırdı. Çeyrek asır filan sürdü...

Abarttığıma bakmayın oradan acayip karakterler çıktı. Mesela bir “Sarı Bıyık” ağabeyimiz Gerçek Kesit eseridir. Bir süre sonra diziyi onun yüzünden izlemeye başladık...

Şimdi önceki akşam yayına giren Aşk-ı Roman (TV8) dizisinde yaşanan “Solmaz” efektine gelelim. İlk kez bir programdan bir dizi karakterine uzanan bir kariyerle karşı karşıyayız...

Dizi, öyle çok özenilmemiş ve kısmen stüdyo dışına taşmış Evleneceksen Gel (Show TV) havasındaydı. Mevcut dizilerdeki ihtişamı düşününce “bu denli basitlik iş yapmaz” diye içimden geçirdim...

Hemen ertesi gün yanağımda patlayan reyting tokadı gösterdi ki, TV ekranlarında ön yargı dönemi bitmişti. Aşk-ı Roman bir kategoride 6’ncı olarak zoru başardı. Bakalım bu zor, oyunu bozacak ve vasata övgü salgın gibi ekranı saracak mı?

Aşk-ı Roman’ın başrol oyuncuları Solmaz Ciros ve Kaan Güvenilir.

YEDİ GÜNÜN KARNESİ

Geçtiğimiz 7 günde yayınlanan 12 diziden 5’inin reytingi arttı. 7 dizi ise reyting kaybetti...

Şevkat Yerimdar (FOX) haftayı yine zirvede kapattı. En manalı yükseliş Meryem (Kanal D) isimli dizide görüldü ve altı sıra birden yükselerek ikinci sıraya oturdu...

En büyük düşüş Ateşböceği (Star TV) dizisinde yaşandı. Adı Efsane’nin (Kanal D) reytingi yükseldi. Buna göre reytingde ilk beş dizi sırasıyla Şevkat Yerimdar, Meryem, Kalp Atışı (Show TV), Dolunay (Star TV) ve Kanatsız Kuşlar (atv) oldu... (Teşekkürler Interpress)

KAPTAN KÖŞKÜNE GEÇSEYDİ

Magazin gazetecisi ve TV patronu Can Tanrıyar ekrandaki mevcut magazin programları hakkında neler düşünüyor merak ediyorum...

Mesela Süper Magazin, 90’lı yılların fenomeni Televole’nin güncelleştirilmiş bir kopyası...

Dış sesten başlayarak montaj içeriklerine kadar hemen her şey aynı. Can Tanrıyar şimdi böyle bir programın kaptan köşküne geçse neler yapardı acaba? Bunu kendisine ait ve bir hayli renkli TV kanalı Uçankuş hiç yokmuş gibi düşünerek soruyorum!

İzleyici böyle istiyor

Star TV’nin transfer ettiği Adını Sen Koy’un yayın saati yaklaşık 13.00 olarak netleşti. Neredeyse ilk ağızdan gelen bu bilgiyi tamamen ilk ağızdan gelen bir izleyici ricasıyla baş başa bırakıyorum; “Dizimizin alıştığımız saatini değiştirmeyin lütfen!”... Dizi eski kanalı TRT 1’de ana haber önünde yayınlanıyordu.

KİMSE NE YAPACAĞINI BİLMİYOR

Bu kez Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) şut çekti. Ve yapılan açıklama çok netti. “İzdivaç programları bu formatıyla asla yayınlanmayacak. Formatlar değişmezse çok ağır cezalar gelecek...”

Anladım ki programlar topyekûn yayına girmeden önce bu konuda bir kelime daha yazmak zaman israfı olur...

Ama şunu not düşebiliriz. Programların bazıları çekimlere başlamıştı. Şimdi kenara konulan o bölümlerin hepsi çöpe gitti...

Ve daha da tuhafı artık kim, ne yapması gerektiği konusunda en ufak bir fikre sahip değil! Geçmiş olsun...

YENİ BİR VJ Mİ DOĞUYOR?

Süper Magazin’i (Kanal D) önceki akşam modacı Nur Yerlitaş sundu. Bir hayli kilo vermiş ve eksantrik gözlükleriyle çok dikkat çekiciydi...

O değil de ünlü modacı canlı yayında kişilik bölünmesi yaşadığını itiraf etti. “Nur Yerlitaş ile TV ekranında kullandığı ismi (karakteri) Nurella’nın arasının bozuk olduğunu, Nurella’nın TV dünyasına küstüğünü” söyledi...

Bence sorun yok. İzlediğim Nur Yerlitaş da TV dünyasında pekala iş yapabilir. Mesela harika bir müzik programı sunucusu olabilir. Kaçıranlar internetten izleyerek ne dediğimi anlayacaktır. Resmen yeni bir VJ doğuyor...

MEVLÜT TEZEL

HALKTAN BİRİYMİŞ GİBİ ÇEK PANPA

Kemal Kılıçdaroğlu Adalet Yürüyüşü'ne çıkmadan önce CHP'deki tablo neydi? CHP'liler yeni bir siyasi lider arıyordu. Muharrem İnce'nin, Metin Feyzioğlu'nun, Ümit Kocasakal'ın adları geçiyordu.

Kongrenin ne zaman yapılacağı konuşuluyordu.

Kılıçdaroğlu "Doğru bulmuyorum", "Olabilir mi böyle bir şey?" demekten öteye geçemeyen zayıf, silik bir lider olarak görülüyordu.

Kılıçdaroğlu'nun seçim sonrası yaptığı açıklamalar sosyal medyada caps'lere bile konu olmuştu: 'Yunan işgalini doğru bulmuyoruz.-M. Kemal Atatürk', 'Almanlar II. Dünya Savaşı'nda Stalingard işgali başlattığında Sovyet ordusu komutanı Joseph Stalin şöyle söyledi: 'Böyle bir şey olabilir mi?' Sonra ne oldu? Enis Berberoğlu tutuklandı, Kemal Kılıçdaroğlu bir Adalet Yürüyüşü yaptı her şey unutuldu. 'İşte muhalefet böyle olur', 'Gandi gibi yürüdü' vs. haberleri, yazıları çıktı.

Kılıçdaroğlu tekrar 'Hayırcı' cephe için umut ışığı oldu. Kılıçdaroğlu'nun girdiği sekiz seçimi de kaybettiği bir anda unutuldu.

Şimdi de Kılıçdaroğlu'nun Adalet Yürüyüşü sırasında karavanında atletle yemek yerken çekilen fotoğrafı gündemde.

'Vatandaş Kemal' başlıkları atılıyor, 'Halkçı Kemal' edebiyatı yapılıyor. Bu fotoğraf neden şimdi gündeme getirildi?

Kılıçdaroğlu'nun 2019 seçimlerinde 'Hayırcı' cephenin lideri olarak seçime girmesi isteniyor.

Peki, bu fotoğrafa baktığınızda ne hissediyorsunuz?

Evet, ilk bakışta samimi bir fotoğraf, sıradan bir vatandaşın ev hali gibi duruyor. İyice bakın!

İçiniz burkulmuyor mu? Bir garibanlık yok mu? 20-30 bin izleyicisi olan Zeki Demirkubuz filmlerinde bolca görebileceğimiz bir sahne değil mi bu? Bu fotoğrafta Türk halkının hakkını arayacak, dinamik, güçlü bir lider görüyor musunuz?

YAZLIKÇI EMEKLİ

Kılıçdaroğlu'na benzetilen rahmetli Bülent Ecevit bile en yüksek oyunu genç, dinamik, güçlü Karaoğlan imajıyla kazandı. Anadolu'da dağlara taşlara 'Karaoğlan geliyor' yazılmıştı.

O, dünyaya meydan okuyan bir Kıbrıs fatihiydi. Dünya liderlerine bakın;

Rusya Devlet Başkanı Putin kara kuşak sahibi, judoda yapıyor, her fırsatta ava çıkıyor, kaslı vücudunu sergilemek için çıplak ata biniyor. Kanada'nın Başkanı Justin Trudeau rock starı gibi.

Tarihi boyunca genelde müzelik liderleri seçen Fransızlar bile 39 yaşında Emmanuel Macron'u cumhurbaşkanı yaptı.

Bir Adalet Yürüyüşü; atletli yemek yerken çekilen bir fotoğraf sekiz seçim kaybeden Kılıçdaroğlu'nun CHP'liler için tekrar umut ışığı olmasına, 'Vatandaş Kemal' başlıklarının atılmasına yetti. Yahu siyasi liderlerin türbanlı eşlerini devlet resepsiyonlarına çağırmayan hangi zihniyetti? Sırf AK Parti'ye oy veriyor diye halkı 'Anadolu çomarı', 'Göbeğini kaşıyan adam', 'Bidon kafalı' diye aşağılayan kimdi? Yemek yerken atletli fotoğraf çektirmek CHP'lilerin 'elitist', 'monşer' imajını silmeye yetecek mi?

Bu fotoğrafı servis edenler Kılıçdaroğlu'nun bir halk çocuğu olduğu imajını vermeye çalışıyorlar ama halkın gerçekte ne istediğinden haberleri yok. Türk halkı kendisine önderlik edecek, güçlü, karizmatik, dünyaya kafa tutacak, teröristlerin başını ezecek, PKK ve FETÖ ile mücadeleye sonuna kadar devam edecek, ülkesini Avrupalılara şikayet etmeyecek bir lider istiyor.

Vallahi ben bu fotoğrafa bakınca girdiği dokuzuncu seçimi de kaybedecek, 'Olabilir mi böyle bir şey?' deyip siyaseti bırakacak yazlıkçı emekli Kemal Bey'i görüyorum.

OYA DOĞAN – VATAN

ATEŞ BÖCEĞİ’NE BÜTÜNLÜK GELDİ

9 Temmuz tarihli “Ateş Böceği’ne bütünlük lazım”  başlıklı yazımda, Star TV’de ekrana gelen Ateş Böceği dizisinin ikinci bölümü yayınlanmış ve ne yazık ki, henüz türünü oturtamamıştı. Dizinin en büyük sorunu Aslı ve Barış arasında geçenlerle başka bir dizi izlerken, mahalle ve Barış’ın teyzelerinin evinde başka bir dizi izliyormuş gibi hissedilmesiydi. Ancak Sezar’ın hakkı Sezar’a... Aradan 6 hafta geçti. Geçtiğimiz hafta ekrana gelen bölümde artık her şey yerli yerine oturmuştu. Ekranda izlediğimiz dizi kararını vermişti ve romantik komedi türündeydi. Üstelik tüm karakterlerin artık Aslı ve Barış’la organik bağı kurulmuştu. İzleyiciye bu imkansız aşkı izlemek kalmıştı. Nilay Deniz ve Seçkin Özdemir arasındaki kimyaya inanmış bir seyirci de oluştu. Nilay Deniz’i ekrana çok yakıştırıyorum. Ekranda bakmayı bilmek oyuncuyu izleyiciye yaklaştırır. Deniz o kadar iyi bakıyor ki, bazen içimizi gördüğünü düşünüyorum. Kamerayla arasındaki o mekanik duyguyu yok etmiş. O nedenle kamerayla aşk yaşıyor. Bu da ekrandan bize sızıyor. Seçkin Özdemir sevdiğim ve oyunculuğunu beğendiğim bir isim. Ama ona da aynı şeyi tavsiye edeceğim. Kameranın o yabancılık duygusundan sıyrıldığı anda bambaşka bir Seçkin Özdemir’le tanışacağız. Çünkü kamera onu seviyor, onun da kameraya bu aşk için küçücük bir adım atması gerekiyor. Şu anda ortada iyi bir kimya var, fakat bir adımla artacağına ve bambaşka bir şeye dönüşeceğine eminim.

Kirli ellerle temiz bir eli tutmak doğru mu?

Geçtiğimiz bölüm Ateş Böceği’nin odaklandığı önerme başlıktaki soruydu. Senarist Ebru Hacıoğlu’nun tüm bölüme yaydığı bu soru ne yalan söyleyeyim birkaç dakika benim de düşünmemi sağladı. Acı gerçek mi yoksa yalan rüya mı sorusunu düşündüm. Sanırım sonunda bende Aslı’nın verdiği cevabı verirdim: Acı gerçeğin üzerine biraz şeker katılmasını... Bölüm sonunda gördük ki, en acı veren şey gerçeklerden kaçmakmış. Barış kendi yalanının bedelini Aslı’ya ödeterek onu yeniden bir çıkmaza soktu. Yine okula dönmeye karar vermişti. Bu defa da işini ve aşkını kaybetti. Yarın akşam ekrana gelecek bölümde Aslı’nın çektiği acıyı ve evi terk edişini izleyeceğiz. Aşk bir kere kapısına geldi mi kirli ellerine rağmen o temiz eli tutacak mı Barış? Finalde tutacağı kesin ama bu çekişmenin sonucunu yarın akşam izleyeceğiz.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERYAZARLAR