Dün telefonlar ardı ardına…
Basketbolcu Kerem Gönlüm adına….
“Zorlu Center Mimoza salonunu kapattık, iki saat ayrılmış, çok önemli bir basın toplantısı, geliyor musunuz?..” diye…
Bir sürü önemli iş var ama gidilmez mi bu basın toplantısına, tabi ki gidilir.
Sonuç, gittik:
Sadece 13 dakika sürdü!..
Ne dediği, ne anlatmaya çalıştığı anlaşılamadı.
Zaten herhalde utandığı için en başında “Ülkemizin genel çerçevesinde hepimizi ilgilendiren önemli olaylar olurken…” diye son dönemde klasikleşen bir cümleyle başladı.
Sonrası…
Yok…
Eşini övdü övdü durdu!..
Anlata anlata bitiremedi.
Ne kadar mutlu olduklarını anlattı!..
Eşiyle ilgili çıkan haberler (ki basın toplantısına gelen herkes birbirine baktı, “Nerde bu haberler” diye!..) diye konuştu
Sonuçta dayanamayan gazetecilerden biri sordu!..
Eşinin yaptırdığı iddia edilen internet siteleri, tehdit mesajları olayını kastederek, “Size savcılığın açtığı davalarla ilgili ne diyeceksiniz?..” diye…
“Hukuki mücadele” dendi, kapatıldı.
Sabah sabah tonlarca işi olan muhabir ve kameramanlar, aralarında “Neydi bu şimdi?..” diye mızmızlanıp çıktılar Zorlu’dan…
Neydi hakikaten?..
Zorlu’da salonlar kapatılıp, anlatılmak istenen?..
Birilerine bir mesaj mıydı, aba altından bir sopa mıydı ya da eşine basın toplantısıyla aktarılan bir aşk tazelemesi miydi?..
Çözülemeden 13 dakikada bitti!..
İşte toplantının yazılı açıklaması, okurken biraz yorulacak, zorlanacaksınız: