UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! "LERZAN’DAN ‘MUTLU’SU YOK!"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! "LERZAN’DAN ‘MUTLU’SU YOK!"

MEVLÜT TEZEL - SABAH

ZİHİNSEL ENGELLİ ÇOCUĞUN OTOBÜSTEN ATILMASI

Ziya Beşkardeş, zihinsel engelli oğlunu sosyalleşmesi için Bursa'da gezdirirken, Ataevler'de otobüse binmek istiyor.

Ancak halk otobüsü şoförü, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın verdiği kartı tanımadığını, engelli çocuk ve babasını araca bindirmeyeceğini söylüyor.

Tartışma çıkıyor, yerinden kalkarak bağırmaya başlayan otobüs şoförü, Beşkardeş ile yüzde 90 engelli oğlunu otobüsten zorla indiriyor.

Bu yaşananların videosu sosyal medyaya düştü.

O zihinsel engelli arkadaşımız bu dünyaya bize emanet gönderilmiş bir melek.

Bir insan nasıl bu kadar vicdansız olabilir?

DIŞLANIYORLAR

Başka bir görüntü daha var.

Arkadan gelen başka bir özel halk otobüsüne binen engelli çocuk ve babası, bu kez kendilerine kibar davranan sürücüye teşekkür ediyorlar. Bu iki şoförün yaptıkları tüm şoförlere izletilmeli, çünkü arada dağlar kadar fark var.

Bu tarz vakalar çok yaşanıyor.

Kısa bir süre önce otizmli çocuk ile annesinin minibüsten atılma olayı da kameralara yansımıştı.

Sorun sadece şoförler değil. Örneğin, birçok kolej otizmli öğrenci kabul etmiyor. Halbuki öğrenmeye açık, belli bir seviyeye gelmiş otizmli çocukların yaşıtlarıyla normal eğitim görmesi onların gelişimi açısından çok önemli. Bizzat veliler, 'Otizmli çocuk istemiyoruz, sınıfın başarısını düşürür' diyerek şikayette bulunuyorlar.

Oyun parkında zihinsel engelli bir çocuk biraz bağırdığında hemen diğer ebeveynler çocuklarını parktan kaçırıyor vs. Otobüste, minibüste, okulda, parkta, hayatın her alanında otizmlilere, zihinsel ya da bedensel engellilere yardımcı olmalıyız. En önemlisi onların bu hayatın bir parçası olduklarını bilmeliyiz. Örneğin insanlar otizmin bir eksiklik değil, farkındalık olduğunu bilmeli artık. Otizmlilerin, zihinsel ya da bedensel engellilerin; bu hayatta yaşadıkları en büyük sorun dışlanmak aslında.

Toplumu bilinçlendirmek için çok çalışmalıyız, farkındalık yaratacak daha fazla kampanya düzenlemeliyiz.


ALİ EYÜBOĞLU - MİLLİYET

MÜZİK PİYASASINA YÖN VERİYORMUŞ!

“Müzik piya- sasına ben yön veriyorum…”

 

Biraz düşünün ve tahminde bulunun; kim söylemiş olabilir bu sözü?

 

Yazdığı sözler, yaptığı besteler veya çıkardığı albümlerle müzik dünyasına yön veren bin kişilik liste yapsanız bile aklınıza gelmeyecek biri isim söyledi bunu.

Ayşe Hatun Önal’ın Ömür Sabuncuoğlu’na verdiği röportajda söylediklerini şaşkınlıkla okudum. Mankenliği bıraktıktan sonra şarkıcılığa başlayan ve elektronik müziği seçen Ayşe Hatun Önal’ın hakkını teslim etmem lazım.

 

“Çeksene Elini”yle yaptığı çıkış, Ricky Martin’le düeti süperdi. Amma ve lakin, müzik dünyasında yaptıklarıyla ekol olan Sezen Aksu, Orhan Gencebay gibi isimler dururken Önal’ın, “Türkiye’de elektronik müziğin bu kadar patlamasına sebep olan kişiyim” cümlesini “Müzik dünyasına yön veriyorum” diyerek bitirmesi şaşırtıcı…

 

Zayıf ve de uzun boylu olan Önal, kendini ‘Dev aynası’nda görünce demek ki ortaya çıkan tablo bu.

 

Ayşe Hatun Önal’ın yaptığı müzikte başarılı olduğunu söyleyene rastladım, ama “Müziğin yeni Ayşe Hatun Önal’ı ben olacağım” diyeni duymadım daha…

LERZAN’DAN ‘MUTLU’SU YOK!

Alaaddin’in sihirli lambasından süzülüp çıktıktan sonra havada asılı kalan cin, “Dile benden ne dilersen?” deseydi, öyle sanıyorum ki Lerzan Mutlu, “O kadarını da yapmaz” diye üç şey birden istemezdi.

 

Cin yardımıyla değil, ama “Renkli Sayfalar” sayesinde üç dileği birden gerçekleşti Lerzan Mutlu’nun…

 

Lerzan’ı tanıyanlar bilir ki, şov dünyasında tek rol modeli Seda Sayan’dır.

 

Lerzan, Kanal D’deki “Renkli Sayfalar”ın üç yorumcusundan biri olunca ne yaptı biliyor musunuz?

 

Şule Zeybek ve Dr. Aykut Kolonkaya’nın partneri Mutlu, Kanal D’de programa başlayınca, kulis olarak yıllarca Seda Sayan’ın kullandığı odayı istedi ve aldı.

 

Lerzan Mutlu, Beyaz TV’de “Söylemezsem Olmaz”da moderatörlük yaptığı dönemde “Renkli Sayfalar”ı sunan Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel’le kavgalıydı.

 

Taraflar ekrandan ekrana fena kapışmışlardı.

 

Kanal D yönetimi “Renkli Sayfalar”da sunucu ve içerik değişikliğine gidince Müge Dağıstanlı ve Gülşen Yüksel’in kalktığı masaya ve koltuklardan birine şimdi Lerzan Mutlu oturdu.

 

O yüzden Lerzan Mutlu’dan “Mutlu’su yok bu aralar…

 

UÇANKUŞ TV, NİYE DİGİTURK’TE YOK?

 

Yıllardır Digiturk abonesiyim. beIN Media Group, Digiturk’ü alınca, yıllardır ihmal edilen platforma ciddi yatırım yaparak, içeriğini zenginleştireceğini sanıyordum, ama öyle olmadı.

 

Digiturk’ün kanal logolarının değişmesinden başka yenilikler de oldu, ama içerik zenginleştirme adına yapılan bir şey yok… Aksine belgesel kanallarında azalma bile oldu. Digiturk, şimdiye kadar film paketi satın alanlara bedava izlettiği filmlerden yeni ve iyileri, açtığı BoxOffice’e kaydırıp, parayla satmaya başladı.

 

KralTV, Power gibi müzik kanalları “İstenilen para çok” diye Digiturk’ten çıktı. Digiturk, en kısa sürede entertianment kanallarla tematiklere uyguladığı tarifeden vazgeçmeli. Digiturk, kanallardan RTÜK’e bildirdikleri reklam gelirlerine göre tarife uygulayıp, içeriğini zenginleştirme yoluna gitmeli. Böylece son zamanlarda iyi çıkış yapan Uçankuş TV, Kral ve Power gibi tematik kanallar da zorlanmadan yer alabilir Digiturk’te.

 

GÜNÜN SÖZÜ

 

Benimle oyun olmaz. Şeytanın izini buldum, yattığı yeri arıyorum. (Nihat Doğan)


SİNA KOLOĞLU - MİLLİYET

SÜRPRİZ DÖNÜŞ

 

'İçimdeki Fırtına’ dizisi, ilk bölümüyle hüsran olmuştu. Total izleyicide 16’ncı, AB’de ise 43’üncü sıraya yerleşmişti. Yani bir başka şekilde söylersek dizi, dibi gördü. Bir önceki hafta beklenmedik bir şey oldu. Dizi, Total izleyicide 11’inci, AB’de ise 7’nci sıraya oturdu. İzlenme oranları düşük. AB’nin ilk 5’inde yer alan programlardan sadece ikisi baraj ve üzerinde. İzleyici parçalanmış yani.

 

  Bu yazıyı yazarken son yayınlanan bölümün oranları daha gelmemişti. Evet, oranlar yetersiz. Böyle olsa da bir dizi için geri dönüş, nadir durumlardan biridir. Oyunculardan çok, hikayenin merak uyandırması itici güç oldu. Oyunculuk konusunda ortak rahatsızlık bu dizide de var. Olgun oyuncular görevini yapıyor, gençler zayıf kalıyor.

 

ŞÖYLE RAHAT İZLEYEMİYORUM

 

‘Adı Efsane’yi izlerken, sanki bir şeyler hep eksik kalmış hissini bir türlü atamıyorum içimden. Erdal Beşikçioğlu, sanki tek başına oynuyor. Bahar, Seçil, büyük kız Melis hepsi Tarık Aksoy karakterine yetişmeye çalışıyor. Biraz yaklaşabilen ise

Ali (Kaan Sevi).

Beşikçioğlu’nun oyunculuğuna olabildiğince cevap verebilen tek karakter. Dizinin kaçarı olmayan sahneleri, basket maçları. Bu konuda da kararsızım.

 

Maç bitiyor, son atış yapıldı, ağır çekimle top havada döne döne gidiyor gibi klişe sahnelerle heyecanı ayakta tutmaya çalışıyorlar. Stres ve sertlik gibi unsurlara pek girilmiyor. Tarık Hoca’nın genç izleyiciye basketi sevdirmesi yerine, onun hayat maceraları daha öne çıkıyor. Keza, okulun basket takımındaki kardeşlerimiz için de aynı şey geçerli.

 

ALACAKLI MÜZİKLER

Dizi sektörümüz büyüdü. Bir fabrika kıvamında üretim yapılıyor. Biz vitrini izliyoruz,

oyuncular bu işin kaymağını yiyorlar. Hepsi değil. Teknik ekip ve set çalışanı ortalama 80 kişiden az olmuyor. Ve ödemeler, geciken ödemeler...

 

Kulağıma geldi, bir dizimizin müziklerini yapan arkadaşların paraları ödenmemiş. Proje  bitti. Epey bir bölüm için ödeme yapılmadı,

 

3-5 değil. Çift haneli rakamlardan bahsettiler. Bilemem artık arkadaşlar vazgeçer mi? Şirket, “Tamam kardeşim ödüyorum” der mi? Hoş değil, emek var ucunda. Şirket de, “Kanal paramı vermedi” diyerek kendi savunmasını yapabilir. Geç de olsa ödensin, kavga olmasın.


OYAN DOĞAN - VATAN

İSTANBULLU GELİN 3 MART’TA BAŞLIYOR

 O3-Onur Güvenatam’ın yapımcılığını, Zeynep Günay Tan ve Deniz Koloş’un yönetmenliğini üstlendiği İstanbullu Gelin, tanıtımlarıyla dikkat çekmeyi başardı. Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan ve başrollerinde Özcan Deniz, Aslı Enver, İpek Bilgin, Salih Bademci’nin rol aldığı dizi, 3 Mart Cuma akşamı ilk bölümüyle Star TV’de görücüye çıkacak. Bu sezonun en merak ettiğim dizilerinden biri İstanbullu Gelin. Çünkü sevdiğim oyuncular rol alıyor, Zeynep Günay Tan yönetmen koltuğunda ve tanıtımlarında bize aşk vaat ediyor. Uzun süredir gerçekten aşkı hissettiğimiz bir dizi çıkmadığını düşünüyorum. Umarım İstanbullu Gelin tanıtımlarında verdiği bu duyguyu tüm bölüme yaymıştır. Gelelim dizinin konusuna; ailesini küçük yaşta kaybeden Süreyya (Aslı Enver), konservatuar mezunu, güzel ve gururlu bir genç kızdır. Reklam seslendiren ve vokal yapan Süreyya’nın hayatı Faruk’a aşık olmasıyla tamamen değişir. Faruk’un müstakbel eşi olarak Bursa’daki aile konağından içeri girdiği anda Esma Sultan’ın şimşeklerini üzerine çeker. İstanbul’dan nefret eden, dört oğlunu dizinin dibinde büyüten Süreyya’ya gelin olmak o kadar kolay değildir. Süreyya ve Esma arasında yaşanan olaylardan bütün aile nasibini alırken, ailenin temelini de derinden sarsacaktır. İstanbullu Gelin'in yolu açık olsun.

 

Survivor kadınlar için futbol

 

Cumartesi gecesi Star TV’de Bir Hülya Avşar Sohbeti başladı. Hülya Avşar’ın konuğuyla bir masa karşısında dobra dobra ettiği sohbetleri özlemiştim. İlk konuğu Acun Ilıcalı’ydı. Hayatına dair pek çok bilgiyi de samimiyetle paylaştı. Ancak Hülya Avşar rahat değildi. Eskiden Daha sert bir tavrı olurdu. Bu kez Acun Ilıcalı’ya olan sevgisi ve saygısı nedeniyle daha çekingen bir Hülya Avşar vardı. İlk programın nazar boncuğudur inşallah! Acun, programda Survivor’a kadınlar için futbol olarak tanımladı. Futboldan sıkılan kadınların Survivor’da kuralları anladığını ve futbol maçı izler gibi olduklarını söyledi. Haklı! En yakın örneği annem... Takım tutar gibi o isimleri tutup her anlarını takip ediyor. Bir de hayalini açıkladı Acun. Survivor Yunanistan’da 49 share alıyor. Bu inanılmaz bir rakam. Böyle devam ederse Yunanistan’da da bir kanal alabilecekmiş. Dünyada dedikoduya dayalı olan formatı performansa dayalı hale getirdiklerini ve hayalinin Almanya, İngiltere’de de Survivor yapmak olduğunu söyledi. Çok yakın bir zamanda Almanların Survivor’ını Acun yaparsa şaşırmam. Çünkü bir formatı o ülkeye nasıl uyarlayacağını çok iyi biliyor. Bu da insanı ve toplumu iyi analiz etmekten geçiyor.   

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13