MEVLÜT TEZEL – SABAH
İHALENİN KAZANANI GÜÇLÜ EKONOMİ
Önümüzdeki beş sezonu kapsayan TFF Süper Lig ve TFF 1. Lig müsabakalarının medya hakları ihalesi sadece 10 dakika sürdü.
Digiturk'ün sahibi Katarlı beIN Media Group, yıllık 500 milyon dolarlık teklifiyle ihaleyi kazandı. Böylece, Digiturk KDV ile birlikte ihale bedeli için yıllık 600 milyon dolar ödeyecek. Türk futboluna beş sezon için ödenecek toplam para ise yaklaşık 3 milyar dolar. Çok değil, altı ay önce beIN Media Group, Digiturk'ü de 1.3 milyar dolara satın almıştı ve bu, bugüne kadar Türk medyasında yapılmış en büyük yabancı yatırımdı. beIN Media Group'un sadece altı ayda 4.3 milyar yatırım yapması, aynı zamanda yabancı sermayesinin Türk ekonomisine olan güveninin göstergesidir. Suriye savaşı, Rusya ile uçak krizi, canlı bomba saldırıları, DAEŞ, PKK terörü, 3 milyona yakın mültecinin Türkiye'ye akın etmesi, turizmde yaşanan kriz, kalleş 15 Temmuz darbe girişimi vs. son dönemde ülkece başımıza gelmedik kötülük kalmadı.
Yaşanan bunca olumsuzluğa rağmen ve bazıları ekonomik kriz çıksın diye pusuda beklerken, Katar sermayesinin ülke ekonomisine güven duyması öyle küçümsenecek bir olay değil. Bu, Türkiye'nin ne kadar güçlü bir ülke olduğunun göstergesidir.
Tribünlerde seyirci sayısı düşerken, takımlarımız ekonomik krizle boğuşurken ve dolardaki hızlı artışa rağmen beIN Media Group'un 4.3 milyar dolar yatırım yapması, Türkiye'deki sanayicilere ve şirket sahiplerine de örnek olmalıdır.
Parayı dolara yatıran, dolardaki artış yüzünden frene basan, yatırım yapmayan ve Türkiye yerine yurt dışına yatırım yapan yerli şirketler, beIN Media Group kadar cesur olmalı. Bu ihaleden en kazançlı çıkan Türk ekonomisidir; ülkeye hayırlı uğurlu olsun.
YÜKSEL AYTUĞ – SABAH
YÜKSEK FON MÜZİKLERİ DİZİLERİ ÖLDÜRÜYOR
Kim bilir bu sütunlarda kaç kez yazdım, 'Yüksek fon müzikleri yüzünden dizilerdeki konuşmalar anlaşılmıyor. Kumanda aletinin ses düğmesiyle uğraşmaktan insan izlediğine konsantre olamıyor' diye...
Sadece ben mi? Bu sütunlarda yer verdiğim pek çok izleyici mektubu da aynı konudan rahatsızdı.
Gelin görün ki bu ciddi sorun; ne kanal yönetimlerinin, ne de yapımcıların umrundaymış gibi görünüyor.
Son olarak iki önemli dizi; Kanal D'nin 'Vatanım Sensin'i ve FOX'un 'Muhteşem Yüzyıl'ında aynı sorun öne çıktı. En kritik diyaloglar, yüksek volümlü fon müziği nedeniyle anlaşılamadı. Emin olun, son yıllarda dizi izleyicilerinin azalmasında saçma sapan, birbirinin benzeri senaryolar, özensiz rejiler, lastik gibi uzatılan sahneler kadar, izleyiciyi rahatsız eden bu fon müziklerinin de etkisi büyük.
Allah aşkına, bu dizileri yayına koymadan önce açıp izleyen bir yapım ekibi, kontrol eden bir kanal yöneticisi yok mu? Teknik deyimle 'final miksini' yapan montajcı, sesçi arkadaşlar bu garabeti duymuyorlar mı? Acaba topluca bir kulak taramasından mı geçirilseler?
Her akşam üç saat boyunca aynı eziyet. Elde kumanda; diyaloglarda sesi açıyor, diğer sahnelerde kapıyor, reklama girildiğinde 'ses patlamasından' korunmak için parmağınız ses düğmesinin üzerinde 'teyakkuzda' bekliyorsunuz.
Reklam bitince, hoop yeniden sesi azalt, diyaloglarda yükselt... Vallahi montajcılar diziyi kurgularken benim kadar uğraşmıyorlardır!
Bu sorunu ilgililere iletmek için daha ne kadar yüksek sesle bağırabilirim bilmiyorum.
Ama 'kendi' sesini duymayanlar, bizimkini nasıl duysunlar ki...
BÜLENT CANKURT – SABAH
YÜZEN SARAYLA UZAKDOĞU TATİLİ
Türk Hava Yolları'nın (THY) geçen yıl Miami'ye direkt seferler başlatmasıyla dünyanın en büyük cruise şirketi Royal Caribbean, Türklere özel Miami çıkışlı Karayipler ve Bahamalar turları düzenlemeye başlamıştı. İstanbul'un elitlerinden yaklaşık 6 bini Royal Caribbien'in yüzen sarayları Allure of the Seas ve Oasis of the Seas ile Karayipler ve Bahamalar'ın keyfini çıkarmıştı.
Şimdi de istek üzerine Uzakdoğu turları başladı. 5 yıldızlı 'Mariner of the Seas' adlı gemiyle ilk gezi geçen hafta yapıldı. Yüzen saraydaki 4 bin 184 yolcunun arasında ben de vardım.
Bu yüzen saraylar sayesinde İstanbul'un elitleri hem her sabah farklı bir ülkede uyanıyor, hem de her daim yaz mevsimi yaşıyor.
EKSİĞİ YOK FAZLASI VAR
Bu turun rotasında Uzakdoğu'nun gözdeleri Malezya-Kuala Lumpur, Tayland- Bangkok ve Phuket, Vietnam-Ho Chi Minhi yer alıyor.
Royal Caribbean Türkiye, öyle güzel bir tur hazırlamış ki, dünyanın en büyük sekizinci gemisiyle harika şehirleri gezmenin yanı sıra hem tura başlamadan, hem de bitirdikten sonra Singapur tatili de yapıyorsunuz.
En lüks 5 yıldızlı otellerden hiçbir eksiği olmayan, hatta fazlası bile olan bu gemiyle tatil gerçekten güzel bir deneyimdi.
ÇAĞDAŞ ERTUNA – MİLLİYET
ŞEHİRDE BUNLAR KONUŞULUYOR
Gümüşsuyu’ndaki Topaz bir süredir kapalıydı.
Sahibi Yücel Özalp, Karaköy’deki Colonie ve Kanyon’daki Escale ile meşguldü. Topaz’ın açılıp açılamayacağı uzun süre belirsizdi.
Şimdi ise Topaz, yeni dekoru ve menüsüyle bugün itibarıyla yeniden açılıyor.
Öğlen iş yemekleri için tercih edenlere üzücü haber: Şimdilik sadece akşamları açık olacak.
Nişantaşı devri kapandı, sıra Kuruçeşme’de: Şamdan
Kapandı kapanacak diye çok konuşuldu ama kimse nedense konduramadı, onca yıllık Park Şamdan’ın kapanabileceğini.
Belki eskisi kadar çok gidilmiyordu, ama yine de her zaman bir İstanbul klasiğiydi.
Şimdi ise Nişantaşı’ndaki Park Şamdan’ın kapanmasıyla Kuruçeşme Les Ottomans’ın içindeki Şamdan daha da büyümüş durumda.
Ersoy Çetin ve Emre Ergani, Ahu Aysal’ın da desteğiyle Şamdan’ı burada yaşatmaya kararlı.
Can Ünsal’dan yeni marka: Puff by Mest
Can Ünsal’ın Reşitpaşa’daki mekânı Mest, sadece restoranıyla ve yemek workshop’larıyla değil, aynı zamanda özel davetleriyle de ilgi çekiyor.
Davetlerin de yemeklerin de vazgeçilmezi ise profiterolleri.
Şimdi bu meşhur profiterollerini farklı tatlarla bir araya getirip yeni bir markayla karşımıza çıkıyor, Puff by Mest.
Sadece tatlı değil, tuzlu profiterol seçenekleri de olacak.
İlk durak Kanyon.
Haftanın öne çıkanı: La Scarpetta
Bu hafta tüm dünyada aynı anda İtalyan Mutfağı Haftası ve Autentico Italiano kutlanıyor.
La Scarpetta da bu haftaya özel, şef Carlo Bernardini yönetiminde özel menüler hazırladı.
Carlo Bernardini, geçen ay Miami’de Bacaro adlı bir İtalyan restoranı ve şarap barı açmıştı.
Şimdi Miami sonrası İstanbul’da ilk defa burada karşımıza çıkacak.
Ayrıca Del Ristorante, Roddi D’Alba, Piemonte’den gelen konuk şef Manolo Allochis de mutfakta olacak.
AVM’ye taşındı: Souq
Karaköy’de başlayan bir alışveriş etkinliğiydi.
Farklı markaları bir araya getiren iyi bir seçkiden oluşuyordu.
Sadece alışveriş değil, yeme-içme bölümleriyle de dikkat çekiyordu.
Şimdi ise Karaköy’den tamamen çıktı, artık Kanyon’da.
Kilit kelime: Vicdan
Yanlışlar yapılabiliyor, önemli olan çok geç olmadan yapılan hatadan dönülmesi.
Bozcaada meselesinde gördüğümüz gibi son anda da olsa yapılan düzeltmeler önemli.
Sadece zararın neresinden dönülürse kardır diye değil, aynı zamanda geleceğe dair umut verdiği için de.
Bugün hepimiz için önemli.
Günlerdir aynı konuyu konuşuyoruz, bugün alınacak kararın yeniden gözden geçirilmesi ve tabii bir an önce düzeltilmesi için seferberlik ilan edilmiş durumda.
Söz konusu çocuklar olunca, daha da duyarlı olmamız zaten kaçınılmaz.
Aynı Bozcaada durumunda olduğu gibi ilk defa ünlü isimler de bu kadar açıkça konuyla ilgili duygu ve düşüncelerini paylaşıyor.
Bu isimlerden biri de Nazan Öncel.
Öncel, konuya dikkat çekmek için sahneye siyah duvakla çıktı, “Söylemek istemezdim ama pedofilinin ne anlama geldiğini en iyi ben bilirim” diye başladı.
Bunu duyup da gerisini dinlemeyenler de, dinleyemeyenler de var, oysa bundan sonra söyledikleri de çok önemli.
“Çocuk bedeninin istismarının meşrulaştırılması yerine yeni yasal düzenlemelerin çocukları korumak için yapılacağına inanıyorum. Beklentimiz bu yöndedir.
Vicdanlarımızın altında kalmayalım” dedi.
Hepimizin duygularına tercüman oldu.
İşte bugün belli olacak, haklı beklentimizin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, vicdanlarımızın altında kalıp kalmayacağımız...
Nefesimizi tuttuk, bekliyoruz.
SİNA KOLOĞLU – MİLLİYET
BEŞ DİZİYE BEDEL
Ev ahalisi geçtiğimiz pazar akşamı, “TV8’i ne zaman açsak bu Yarışma” dedi. TV8 eşittir, ‘O Ses Türkiye’ özetle.
Yarışma cuma akşamından başlayıp çarşambaya (gece yarısını geçiyor!) devam ediyor. 19.43 civarında tekrarı başlıyor, yenisiyle birlikte 00.21 hatta 00.30’lara kadar uzayabiliyor. İzlenme oranlarına baktım; hafta sonu boş yer yok. Yani cuma, cumartesi ve pazar birinci ve ikinci arasında dolaşıyor. Pazartesi ve salı, diğer kanalların dizi günleri. Yine de idare ediyor ve ilk beşi zorluyor AB grubunda. TV8, salı ve çarşamba günlerini ‘es geçelim’ durumunda.
İstidatlı üç gencimiz ‘3 Adam’ın bu yılki performansı, beklenenin altında. Program ne kadar ‘reyting’ getirecek? Konuk bulsalar da, taklit yapsalar da olmadı. Bir de film günü yapıyorlar. O da işte olduğu kadar. Ev ahalisi sordu: “Yahu beş saat şarkı yarışması izlenir mi?” Bizde izlenir. Çekirdek çitleyip, dedikodu yapıp, Sibel Can’ın ve Hadise’nin ‘orasını, burasını’ çekiştirip, izlenir. Ben dört ya da beş parça, eh biraz da Murat Boz’un ve bizim Athena ekibinin yaramaz çocuk hallerini izliyorum.
Beş saat dile kolay! O zaman ‘eğlence kanalı’ değil, ‘O Ses Türkiye’ kanalı oluyorsun. Diyeceksiniz, diğerleri farklı mı? Ben de onun için dedim, ‘Beş diziye bedel yarışmalar’ diye. Bakalım Yunanlılar haftanın kaç günü beş saat ‘O Ses Yunanistan’ izleyecek?
KÖLE ISAURA GÜNLERİ Mİ GELİYOR?
Kanal 7’de gündüz kuşağı ‘Hint dizileri’ iyi iş yaptı. Sanki eski günleri ateşledi. Latin dizileri vardı, mesela ‘Manuela’, ‘Köle Isaura’ unutulur mu? star TV yeni bir diziye başlıyor. Bizimkiler diziyi ‘Aşka Tutsak’ diye çevirmişler. Orijinali ‘Beyaz Tutsak’. Konu Kolombiya’da geçiyor. Güzel Victoria Quintero’nun hikayesi. Kızımız ailesini kaybeder, onu siyah bir köle büyütür. Büyük Kolombiya kurulduktan sonra Victoria İspanya’ya gönderilir. Yıllar sonra ülkesine, çocukluk aşkına dönmek ister. Bir Kolombiya dizisi. O yapmış, biz de yapalım hali var. İster misiniz Sabah kuşakları çok izlenen kanallarda eski ‘Latin günlerine’ dönsün?
LIG TV’YE İTHAL YORUMCU
Digitürk’ü Katarlı iş adamı aldıktan sonra ekrandaki ilk operasyonunu yaptı. Fransız futbolcu Eric Abidal derbiye yorumcu olarak katıldı. Malum beiN Sport, Fransa’da naklen futbolun neredeyse tek ismi. Ünlü eski futbolcular, maçlara yorumcu olarak katılıyor. Katarlılar Digitürk’ü alınca, Lig Tv ile ilgili ilk farkı ‘ithal yorumcu’ Abidal ile yapmış oldu.
