Birsen Altuntaş yazıyor:
Posta gazetesinin iddiasını geçen gün kaleme almıştım.
Ve biraz daha detaylarına girip, İrem Derici’nin boşanma olayının bir tiyatro olduğu kanısında olduğumu yazdım.
Tutmayan şarkı için değer mi?..
Maalesef bu tiyatrolar sonra hayatlarında gerçek olur, onu da bilmiyorlar.
Yeşim Salkım’ın daha önce yaşadıkları gibi!..
Ama İrem Derici’nin tiyatrosu çok kısa sürdü, çünkü gazetelerde “kutu haber”in dışına bile çıkamadı.
Ve bu piyasanın neresinde olduğunu maalesef önce kendisi anladı!..
Fazla ciddiye alınmadığının da farkına vardı.
Sonunda çabucak “barıştık”a çevirdi. İki gün içinde!..
Yazık bu kızlara…
Aslında bizde de kabahat var.
Bir yarışmacı kızı çok mu abarttık acaba?..
Bu boşanma tiyatrodur dedikten sonra bugün “Bakın işte dediğim çıktı” demek de vardı ama bu sözlere bile dilim varmadı!..
Çünkü olmamış bir kızı olmuş gibi ciddiye almaktı, böyle yazmak…
Pek fazla televizyon programlarına konuk olabildiği de yok ama gidip radyolarda bol bol anlatacak bir “küsme ve barışma” hikayesi var artık…
Ama bu devirler geçti.
Sadece işiyle gündeme gelenler yürüyor, şarkıları tutmayınca bu bayat numaralara dalanlar, çöküyor.
Yukarıdaki örnekte olduğu gibi…
Hakikaten yazık…
Bu kızlara kim akıl veriyorsa, onlar da biraz çağ dışı kalmış.
Ama bu kızın kendi aklı da yok mu?..
Var diyeceğim ama kendi sosyal medyasında yazdığı “edepsiz” kelimeleri görünce de ne kadar “sığ” olduğunu görüyor ve Uçankuş yöneticilerinden de, bu siteyi böyle bir konuyla işgal ettiğim için özür diliyorum.
Birsen Altuntaş
