Ephorate Sualtı Tarihi Eserler Kurumu (EUA), Cenevre Üniversitesi ve İsviçre Arkeoloji Okulu’ndan arkeologlar Yunanistan’ın Argolic Körfezi içerisindeki Khilada Koyu’nda, Tunç Çağı’na ait surlar içerisinde bir yerleşim yeri buldu.
Yerleşimde surlara ilişik en az üç tane at nalı şeklinde dev temel bulunuyor, temellerin yerleşimi koruyan kulelerin parçası olduğu düşünülüyor. Günümüzden 4 bin 500 yıl öncesine (M.Ö 2,500) ait olduğu tahmin edilen yerleşim yeri yaklaşık olarak 50 dönüm genişliğinde.
Cenevre Üniversitesi’nden Julien Beck, Yunanistan’da bu döneme ait bu tür savunma yapılarının daha önce hiç bulunmadığını söylüyor ve ekliyor: “Keşfimizin önemi kısmen yerleşimin büyüklüğüyle ilgili. Taş bir temel üzerinde bir de tuğla üst yapı olmalı. Su altında bu tür duvarlar bulma şansı son derece düşüktür, yerleşimin tam boyutunu ve neden surlarla çevrili olduğunu henüz bilemiyoruz.”
Tarih öncesi insan faaliyetlerinin izlerini arıyorlardı
Keşif, Kültür, Eğitim ve Din İşleri Bakanlığı tarafından açıklandı. Ekip Argolic Körfezi’nin doğu tarafında tarih öncesi insan faaliyetlerinin izlerini arıyordu. Suyun bir ila üç metre altında bulunduğu belirtilen şehrin içerisinde dikdörtgen, dairesel ve yay olmak üzere farklı şekillerde çok sayıda taş bina ve sokaklar olduğu düşünülen döşeli yüzeyler var.
Kalıntılar arasında Tunç Çağı’na özgü çanak çömlek, taş alet ve bıçaklar da bulunuyor.
Atlantis, Ege’de mi?
Cenevre Üniversitesi’nden Julien Beck, daha önce Yunan mitolojisinde belirtilen Lerna yakındaki kasaba yakınında bir benzeri bulunmuş olan yerleşimin döneminin tipik özelliklerini barındırdığını düşünüyor. Mitolojiye göre Herkül, Lerna’da su canavarı yeraltı dünyasının bekçisi Hidra ile dövüşür.
Betimlemeler, Eflatun’un iç içe geçmiş yüzükler gibi dairesel karalardan oluşan, Herkül sütunlarının ardındaki kayıp kıta Atlantis tarifini hatırlatıyor. Acaba Eflatun’un yüzyıllardır aranan kayıp şehri kendisine bu kadar yakın olabilir miydi?
İsmi sebebiyle bugüne dek hep Atlantik Okyanusu’nda olduğu düşünülen Atlantis araştırmalarındaki yeni yaklaşımlar, kayıp şehrin Ege’de olabileceğini düşündürüyor.
