"Unutursun Gönlüm" isimli single çalışmasıyla müzikseverlerle buluşan Yeşim Salkım, Uçankuş TV'de "Kuş Bakışı" programının konuğu oldu. Oyuncu Hakan Eratik'le 7 yıllık evliliğini geçen ay tek celsede noktalayan Salkım, iş ve özel hayatına dair çarpıcı açıklamalar yaptı. 5 kez evlenen ve 20 yıldır pskiyatra gittiğini itiraf eden Salkım, "20 yıldır psikolojik yardım alıyorum. İlk panik atağımı kızım Gizem'e hamileyken geçirdim. Hayatım boyunca hep bir evliliğim olsun, büyük aile masalarında yemekler yiyelim, geniş bir aileye sahip olayım istedim ama evliliği yürütmeyi beceremedim, beceremiyorum. Böyle deyip sıyrılmak istiyorum" dedi.
17 YIL BOYUNCA EVLİ KALDIM
Hayatı boyunca hiç flört etmediği anlatan 45 yaşındaki şarkıcı, "Yaşadığım hiçbir şeyden pişman olmadım ama ben hiç flört etmedim. Hep evlendim. Hesap ettim. 17 yıl evli kalmışım ama olmadı. Evli kalmak bana yazılmamış demek ki! Üstelik insanları kolay kolay silebilen biri de değilim" diye konuştu. Oğulcan Tanrıyar'ın "Peki hata kimde, karşı tarafa yükünüzün fazla olduğunu düşünüyor musunuz?" şeklindeki sorusuna ise Salkım, şu yanıtı verdi:
"İnsanlar birbirini kaybettikten sonra hatanın kimde olduğunun hiçbir önemi kalmıyor. Hayatıma giren ve giden insanlarla ilgili konuşmayı istemiyorum ama kolay bir insan değilim. Elbette, bir erkeğin hayatını zorlaştırıyor olabilirim. Hayatım boyunca kendime yapılmasını istemediğim şeyleri başkasına yapmadım. Eskiden olsa biri benim canımı yaktığında tırnaklarımı çıkarırdım ama son 5 yıldır böyle düşünmüyorum. Benim için hayatta önemli olan sahici olmak... Seviyormuş gibi yapmak yerine gerçekten seviyor olmayı tercih ederim. O kadar çok insan var ki, birbirini seviyormuş gibi görünen ama sevmeyen... Onların yanında, ortamında olmayı dahi istemem."
HADLERİNİ BİLDİRMEYE DEVAM EDECEĞİM
Sosyal medyadan takipçileriyle zaman zaman sert tartışmalara da giren Yeşim Salkım'a Oğulcan Tanrıyar, "Neden takipçilere yanıt vermeye gerek duyuyorsunuz?" diye sordu. Bu konudaki tavrının çok net olduğunu belirten Salkım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birilerinin bunu yapması gerekir. Yoksa herkes her istediğini yazma hakkını kendisinde bulur. Olumlu ya da olumsuz eleştiri başka bir şeydir, hakaret başka bir şey... Mesela dersin ki 'Ben senin bu şekilde okumanı beğenmiyorum.' Bu göreceli bir şeydir bu... Saygı duyarım ama sen bana "Çok çirkinsin' diyemezsin. Ya da yok efendim özel hayatımla ilgili büyük hakaretler olunca orada birilerinin onlara haddini bildirmesi gerekir. Bildirmeye de bundan sonra devam edeceğim."
