UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

FLAŞ!.. BAŞARILI OYUNCU ŞÜKRÜ ÖZYILDIZ’IN ÖLMEDEN ÖNCE NE YAPMAK İSTİYOR?..

FLAŞ!.. BAŞARILI OYUNCU ŞÜKRÜ ÖZYILDIZ’IN ÖLMEDEN ÖNCE NE YAPMAK İSTİYOR?..

FLAŞ!.. BAŞARILI OYUNCU ŞÜKRÜ ÖZYILDIZ’IN ÖLMEDEN ÖNCE NE YAPMAK İSTİYOR?..

‘Şeref Meselesi’ dizisi, ‘Sevimli Tehlikeli’ filmi ve ‘Kim Korkar Hain Kurttan’ oyununun yıldızı Şükrü Özyıldız, “Hiçbir karakteri sunulduğu gibi oynamadım” dedi.

Kanal D’de yayınlanan ‘Şeref Meselesi’nde ‘Emir’i, ‘Sevimli Tehlikeli’ filminin ‘Zarok’u ve ‘Kim Korkar Hain Kurttan’ oyununda ‘Nick’i canlandıran Şükrü Özyıldız’la oyunculuk macerasını, kariyerini ve hayallerini konuştuk.

Oyunculuk için “Kendimi buldum” diyor musunuz?

Oyunculuk, hiçbir zaman bitecek bir şey değil. Kendimi hâlâ arıyorum. Oyuncunun en büyük sorumluluğu içinde bulunduğu karakter ne hissediyorsa kendinde o hissi yaratmak. Sonuçta oynadığım karakter ne hissediyorsa Şükrü olarak aynı şeyi hissediyorum; ama Şükrü’nün vereceği tepkiyi veremem, karakterin vereceği tepkiyi vermem lazım.

Karakter seçimindeki kriterleriniz neler?

Hislerime güvenerek seçiyorum, ama bu sinema ve tiyatro için geçerli değil. İki alanda da başı ve sonu belli olan bir hikayede karakterin yolculuğu belli. Dizi içinse başta birkaç bölümün senaryosu ve hikaye belli... “Karakter, başka ne yapabilir?” diye düşünürüm. Şimdiye kadar hiçbir karakteri sunulduğu gibi oynamadım. Her zaman kendimden bir şeyler kattım. ‘Şeref Meselesi’ndeki ‘Emir’ için de bu böyle. Hem yönetmenimiz Altan (Dönmez) Hoca’nın serbest bırakması, hem de senaristlerin biraz daha bana göre yazmaya başlamalarıyla şekillendi.

Günümüzde diziler aniden yayından kaldırılabiliyor. Sizin öyle bir kaygınız oldu mu?

Sektörde genel olarak böyle bir durum var, elbet değişecek. ‘Şeref Meselesi’nde ekip olarak hepimiz karakterlerimize çok iyi asılıyoruz. Herkesin işini en iyi şekilde yaptığı hiçbir dizinin başına bu gelmemiştir. Ben de karakterimin hakkını her zaman fazlasıyla vermeye çalışıyorum. ‘Şeref Meselesi’ için bunun kaygısını taşımıyorum.

‘Sevimli Tehlikeli’de dublör kullanmadınız...

Sete çıkmadan 2.5 ay öncesinden hazırlanmaya başladım zaten ‘Zarok’ için. O süre boyunca onun bende olmayan bütün yönlerine çalışmak için dersler aldım. At bindiğim ve arabayla drift yaptığım sahneler için hazırlandım. Aksiyon sahneleri için profesyonel ekipler geldi onlarla da fiziksel bir çalışmalar yaptık.

Kısa sürede konuşulan bir isim haline geldiniz. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Mutlu olduğum ve içinde bulunmak istediğim projelerde yer alıyorum. Zaten oynamış olmak için oynamak yazık etmek olur. Oyunculuk manevi bir şey o yüzden duygularınla hareket etmen gerek.

Filmin çekimleri nasıl geçti?

Özcan, (Deniz) zaten disiplinli ve işini iyi yapan bir yönetmen. Ne hazırlık sürecinde, ne de çekimlerde cevaplayamadığı hiçbir soru yoktu. Film onun filmiydi ve her bir zerresini zaten kafasında tasarlamıştı. Bu da

oyuncunun üzerinden büyük bir yük alıyor, rahatlatıyor.

‘Kirli oyunculuğu çok seviyorum’

Efendi çocuk imajı yapıştı sanki üzerinize?

Bunun için çok erken. Mesela ‘Zarok’ karakteri hiç efendi bir karakter değil. ‘Kim Korkar Hain Kurttan’ oyununda oynadığım ‘Nick’ karakteri de... Hatta bozuk, içten pazarlıklı, ‘ıslak odunla dövülesi’ diye tabir ettiğim bir karakter, ama dizi yapanlar olarak sanki dizilerde risk almayı sevmiyoruz.

Siz de mi risk almayı sevmiyorsunuz?

Hayır tam tersi. Ben risk için ölürüm. Yeter ki risk olsun, ben oynayayım. Risk almayı, kirli oyunculuğu çok severim. Yapımcılar ve kanallar pek risk almayı sevmiyor. Yakışıklı birini genelde güzel görmek istiyoruz. Ben oynarken heyecanlanmak istiyorum. Kötü roller biraz daha heyecanlı. Senaristlerin de kötü rolleri yazarken daha çok heyecanlandıklarını düşünüyorum. Ben iyi rollerde bile beni heyecanlandıracak birkaç şey arıyorum. Her zaman da bulmayı başarıyorum.

‘Tiyatroda çırılçıplaksınız’

“Filmdeki ‘Zarok’ karakterime hazırlanmam 2.5 ayımı aldı. ‘Emir’ içinse yine bir hazırlık sürecim oldu; ama hikaye ilerlerken her şey değişebilir de... Çok pratik ve zeki olmanız lazım. Yalnız değilsiniz, ekiple çalışıyorsunuz ve işin içine kurgu, müzik ve görsel efektler giriyor. Tiyatrodaki durum bambaşka. Çırılçıplak, baştan sona hiç kesmeden oradasınız. Bu hem çok büyük bir risk ve heyecan hem de başka bir disiplin. İki ay boyunca her gün prova yapıyorsunuz.“

‘Dünyayı gezmeden ölmeyeceğim’

“Hayalin bittiği yerde yaşam da biter. Önemli olan hayallerinizi gerçekleştirebilecek misiniz, ona karar vermek. Oyunculukla ilgili de asıl hedefim oynadığım karakteri layıkıyla hayata geçirebilmek. İş dışında pek zamanım kalmıyor aslında. Evde zaman geçirmeyi çok seviyorum. Arzuladığım gibi bir ev yaptım kendime, orada zaman geçiriyorum. Spora gidiyorum. Bazen dışarı çıkıyorum. Hiç uzun ara olmadığı için bunları yapabiliyorum. İlk fırsatta yurt dışına tatile çıkacağım. Buenos Aires’e gideceğim mesela. En büyük zevkim gezmek. Dünyayı gezmeden ölmeyeceğim. Her yeri görmem lazım.”

 

 

 

 

 

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13